Zekât Fitre Kampanyası

Zekât Fitre Kampanyası

Zekât Fitre Kampanyası ile ibadetinizi gerçekleştirmenize aracı oluyor ve milyonlarca ihtiyaç sahibine ulaştırıyoruz.

İslam’ın beş temel esasından birisi olan zekât Müslümanlara farz kılınmıştır. Fitre (fıtır sadakası) ise varlık sahiplerinin ramazan ayı içerisinde yoksullara vermesi gereken sadakadır. Zekât, Tevbe suresinin 60. ayetinde geçen şu 8 sınıf kimselere verilmektedir: “Sadakalar (zekâtlar) Allah’tan bir farz olarak ancak, yoksullara, düşkünlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslam’a) ısındırılacak olanlara, (hürriyetlerini satın almaya çalışan) kölelere, borçlulara, Allah yolunda olana, yolda kalana mahsustur. Allah pek iyi bilendir, hikmet sahibidir.”

Zekât Fitre Kampanyası ile; yapılan yardımlar bir fonda toplanıyor ve Kur’an’da zikredilen 8 sınıfa dağıtılıyor. Kurumsal bir disiplin içerisinde yürütülen çalışmalar ile mazlum, mağdur, muhacir ve mültecilere yardım elinin uzatılmasının yanı sıra, bilhassa Avrupa’da İslam’ın en güzel şekilde temsil edilmesi ve tanıtılması, eğitim ve öğrenim gören öğrencilerin desteklenmesi, toplumun ihyası ve inşası doğrultusunda yapılan çalışmalar da bu fondan destekleniyor.

Bu içeriği beğendiniz mi?
veya

Bu Kampanyaları İncelediniz mi?

Bağış Yapın
Eft/Havale ile bağış yapmak için Hesap Numaraları sayfasını inceleyebilirsiniz.
Bağışlarınızı sorgulamak için lütfen tıklayınız.

İlginizi Çekebilir

Sıkça Sorulan Sorular

Tümünü Gör

Kişi, temel ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir yıl sonra elinde 3.800 Euro para, 50 g altın (mücevher), 1.250 Euro tasarruf veya konut tasarruf hesabında parası vardır. 50 g altının kendisi nisap miktarında değildir. Ancak diğer mallar nisap miktarını aştığı için bu sefer zekâta tabidir. O zaman 50 g x 37,07 Euro* = 1.853,50 Euro. Buna göre: 3.800 Euro + 1.853,50 Euro + 1.250 Euro = 6.903,50 Euro. Bundan 100’de 2,5 oranındaki miktar zekât olarak ödenir. Bu da 6.903,50 Euro x 0.025 = 172,58 Euro zekât demektir. * 08.03.2019 tarihinde altının gram fiyatı: 37,07 € Altının gram hesabı, hangi tarihte zekât ödenecekse ona göre belirlenmelidir.

Hadîs-i şeriflerde fitre miktarının hangi mallardan, ne kadar verileceği belirtilmiştir. Ancak o zamanki ölçeklerin farklılığı ve malların kullanımında bir değişiklik olduğu için İslam âlimleri bugünkü fitre miktarının en az bir kişinin, bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılayacak şekilde olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Kişi başı fitre miktarı aktüel olarak 10 Euro’dur.

Kur’ân-ı Kerîm’de 30 âyet-i celilede zekât ibadeti bizzat “zekât” kelimesi ile zikredilmekte ve zekâtın ödenmesi emrolunmaktadır. Bununla birlikte, 14 ayette ise “sadaka” kelimesi geçmektedir. Bunların bir kısmı ile de yine zekât kastolunmaktadır; “Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükunettir (onları yatıştırır). Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe suresi, 9:103) “İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” (Muhammed suresi, 47:38) Şu üç ayet zekâtın farz bir ibadet olduğunun delilleridir. “Namazı kılın, zekâtı verin.” (Bakara suresi, 2:110) “Müminlerin mallarından zekât al ki onları temizleyip mallarını çoğaltasın.” (Tevbe suresi, 9:103) “Hasat günü ürünün hakkını ödeyin.” (En’âm suresi, 6:141)

Şu hadîs-i şerifler zekâtın farz oluşunun delilleridir: “İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri de zekât vermektir.” (Buhari, İman, 1,2; Müslim, İman, 19-22; Tirmizi, İman, 3; Nesei, İman, 3.) Peygember Efendimiz (s.a.v.), Muaz b. Cebel (r.a.)’ı Yemen’e vali olarak gönderirken kendisine şu sözleri söylemişti: “Onlara bildir ki, Allah Teâlâ kendilerine zekâtı farz kılmıştır. Zekâtı onların zenginlerinden al, ihtiyaç sahiplerine ver.” (Buhari, Zekât, 1; Ebu Davut, Zekât, 5; Nesai, Zekât, 46; İbn Mace, Zekât, 1.) Zekâtın farz bir ibadet olduğu hususunda asırlarca bütün müctehit âlimler söz birliği etmişlerdir. Zekât, zekât mükellefi olan her Müslüman‘ın yılda bir defa zorunlu olarak vermesi gerekli olan mali bir ibadettir. Bundan dolayıdır ki, Zekâtın farz olduğunu inkâr eden kimse dinden çıkar. Zekâtın farziyyetini şüphesiz bir şekilde kabullenip buna karşın eksik veren günahkâr olur.

Hasene ile Bu Yolda

Tüm yardımlara ben de varım.

Çalışmalarımızdan haberdar olmak için bültenimize kayıt olun.