Kadir Gecesi

Kadir Gecesi, İslam dünyasının en kutsal gecelerinden biridir. Ramazan ayının son günlerinde idrak edilen bu mübarek gece, Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı gece olarak bilinir. Kadir Gecesi'nin önemi, Kur'an'da "bin aydan daha hayırlı" olarak vurgulanmıştır.

Bu kutsal gecede yapılan ibadetler ve dualar, diğer zamanlara göre daha fazla sevap kazandırır. Müslümanlar, Kadir Gecesi'nde genellikle namaz kılar, Kur'an okur ve tövbe ederler. Ayrıca, bu gece yapılan hayır ve yardımların da çok değerli olduğuna inanılır.

Kadir Gecesi'nin tam tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, genellikle Ramazan'ın son on gününde ve tek rakamlı gecelerde aranır. Birçok Müslüman, bu geceyi ihya etmek için özel programlar düzenler ve gece boyunca ibadet eder.

Bu mübarek gecenin bereketi ve feyzi, tüm Müslümanların üzerine olsun. Kadir Gecesi'nde yapılan duaların kabul olması ve bu gecenin manevi atmosferinden herkesin istifade etmesi dileğiyle.Bağış yapmak için tıklayınız!

15.00
20.00
Bu içeriği beğendiniz mi?
veya

Bağış Sepetiniz

Bağışı Tamamla
Banka hesabı bilgileri için, lütfen bu sayfayı ziyaret edin.
Desteğiniz için teşekkür ederiz.

İlginizi Çekebilir

Sıkça Sorulan Sorular

Tümünü Gör

Kişi, temel ihtiyaçlarını karşılamıştır. Bir yıl sonra elinde 3.800 Euro para, 50 g altın (mücevher), 1.250 Euro tasarruf veya konut tasarruf hesabında parası vardır. 50 g altının kendisi nisap miktarında değildir. Ancak diğer mallar nisap miktarını aştığı için bu sefer zekâta tabidir. O zaman 50 g x 37,07 Euro* = 1.853,50 Euro. Buna göre: 3.800 Euro + 1.853,50 Euro + 1.250 Euro = 6.903,50 Euro. Bundan 100’de 2,5 oranındaki miktar zekât olarak ödenir. Bu da 6.903,50 Euro x 0.025 = 172,58 Euro zekât demektir. * 08.03.2019 tarihinde altının gram fiyatı: 37,07 € Altının gram hesabı, hangi tarihte zekât ödenecekse ona göre belirlenmelidir.

Hadîs-i şeriflerde fitre miktarının hangi mallardan, ne kadar verileceği belirtilmiştir. Ancak o zamanki ölçeklerin farklılığı ve malların kullanımında bir değişiklik olduğu için İslam âlimleri bugünkü fitre miktarının en az bir kişinin, bir günlük yiyecek ihtiyacını karşılayacak şekilde olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Kişi başı fitre miktarı aktüel olarak 10 Euro’dur.

Kur’ân-ı Kerîm’de 30 âyet-i celilede zekât ibadeti bizzat “zekât” kelimesi ile zikredilmekte ve zekâtın ödenmesi emrolunmaktadır. Bununla birlikte, 14 ayette ise “sadaka” kelimesi geçmektedir. Bunların bir kısmı ile de yine zekât kastolunmaktadır; “Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükunettir (onları yatıştırır). Allah işitendir, bilendir.” (Tevbe suresi, 9:103) “İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağırılıyorsunuz. İçinizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmiş olur. Allah zengindir, siz ise fakirsiniz. Eğer O’ndan yüz çevirirseniz, yerinize sizden başka bir toplum getirir, artık onlar sizin gibi de olmazlar.” (Muhammed suresi, 47:38) Şu üç ayet zekâtın farz bir ibadet olduğunun delilleridir. “Namazı kılın, zekâtı verin.” (Bakara suresi, 2:110) “Müminlerin mallarından zekât al ki onları temizleyip mallarını çoğaltasın.” (Tevbe suresi, 9:103) “Hasat günü ürünün hakkını ödeyin.” (En’âm suresi, 6:141)

Şu hadîs-i şerifler zekâtın farz oluşunun delilleridir: “İslam beş temel üzerine kurulmuştur. Bunlardan biri de zekât vermektir.” (Buhari, İman, 1,2; Müslim, İman, 19-22; Tirmizi, İman, 3; Nesei, İman, 3.) Peygember Efendimiz (s.a.v.), Muaz b. Cebel (r.a.)’ı Yemen’e vali olarak gönderirken kendisine şu sözleri söylemişti: “Onlara bildir ki, Allah Teâlâ kendilerine zekâtı farz kılmıştır. Zekâtı onların zenginlerinden al, ihtiyaç sahiplerine ver.” (Buhari, Zekât, 1; Ebu Davut, Zekât, 5; Nesai, Zekât, 46; İbn Mace, Zekât, 1.) Zekâtın farz bir ibadet olduğu hususunda asırlarca bütün müctehit âlimler söz birliği etmişlerdir. Zekât, zekât mükellefi olan her Müslüman‘ın yılda bir defa zorunlu olarak vermesi gerekli olan mali bir ibadettir. Bundan dolayıdır ki, Zekâtın farz olduğunu inkâr eden kimse dinden çıkar. Zekâtın farziyyetini şüphesiz bir şekilde kabullenip buna karşın eksik veren günahkâr olur.

Hasene ile Bu Yolda

Tüm yardımlara ben de varım.

Çalışmalarımızdan haberdar olmak için bültenimize kayıt olun.